İçeriğe geç

Ay: Ağustos 2017

Şşşt! Kızlar Öyle Şeyleri Konuşmaz!

bayansus“Bu ülkenin kadınları örgütlenemez. Hepsi erkek kafalı.”

Umay Umay

Ben savcı değilim, avukat değilim, hâkim değilim. Ahlak polisi hiç değilim. Eli kalem tuttuğu için yaşadığı tacizi yazabilen bir kadından daha fazla hiçbir şey değilim.

Dikkatinizi çekerim hanımlar, beyler; burada bahsi geçen konunun öznesi ben değilim. Hepimiziz! Çünkü susuyoruz. Tacizin, tecavüzün, sapkınlığın türlü hallerini unutuyoruz, unutturuyoruz. Susuyoruz. Kimse bizi sorgulamasın, yargılamasın diye susuyoruz. Sokağa çıkmak, pazara gitmek ve aynı mahallede yaşamaya devam etmek için susuyoruz. Arkadaşımız “Sus aman kimse duymasın” dediği için susuyoruz. Başka bir arkadaşımızın canı yanmasın, kalbi kırılmasın diye susuyoruz. İşler büyümesin, birinin canına kastedilmesin diye susuyoruz. “Ben bu lafları nasıl ağzıma alırım, nasıl anlatırım” diye utanıp susuyoruz. Yalnız kalırız diye susuyoruz. İşten atılırız diye susuyoruz. “Konuşsam ne olacak, üç gün sonra unutulacak, o yine sokaklarda gezecek, acısını ben çekeceğim” diye susuyoruz.

“Adam Ayşe Teyzenin oğlu, Fatma’nın kocası; kadıncağız mağdur olmasın” diyerek susuyoruz.

3 Yorum

Öpemezsin!

öpemezsinDudaklar bir insanın en özel yeridir; hanımlar, beyler! İzinsiz o alana giremezsiniz. İzinsiz hiç kimseyi öpemezsiniz. Hatta dudaklar, memelerden, vajinadan, penisten bile daha özeldir! Seks işçilerinin neden öpüşmediğini bir düşünün; hanımlar, beyler!

Az önce bir parmak hesabı yaptım da 209 gün olmuş burada bir şey yazmayalı. Beni sorarsanız, iyi değilim. Kızgınım, çok kızgınım.

Birkaç hafta önceydi, belki de bir iki ay… Hafızam eskisi kadar iyi değil. Şaraphanedeyim. Tatlı bir telaşım var, yarım saat sonra misafirlerim gelecek. Elimde vazolar bahçeye dalmışım, gül kesiyorum. Datça’nın abiler tayfasından biri, bana doğru yürüyor. “Hoş geldin” diye sesleniyorum gülümseyerek. Buraya yerleştiğim ilk günlerde tanıştığım biri. Çalışkan, yardımsever, güler yüzlü, özgürlük ve eşitlik diyen bir partinin üyesi, okuryazar, bilgili…

Ah benim Datçalı naifliğim!

Elim kolum dolu, “Nasılsın abiciğim?” derken yanağımı uzatıyorum. Şap diye dudağımdan öpüyor! Şimdi çok iyiyim. Oh nasıl da güzel öptüm” diyerek arkasını dönüp koşar adım çıkıp gidiyor. Ben ardında donakalmışım.

9 Yorum