İçeriğe geç

Ay: Mayıs 2013

Dedemin Mirası..

Dedemin MirasıBen bu hayatta en çok dedemi severim. Çakır gözleri, tepesi açılmış, her daim traşlı, şimdilerde beyaz görünen vakti zamanının sarı saçları, her işte becerikli kocaman elleri, iki duble rakıdan sonra pembeleşen yanakları ve çapkın gülümsemesi ile gençliğinde filinta, ikinci gençliğinde dede, benim dedem… Şiir sever, tulum peyniri, börülce ve yemiş sever, Fenerbahçe’yi çok beni Fenerbahçe’den daha çok sever.  Bense bu hayatta en çok dedemi severim.

Kravatını düzeltir, ceketini giyer, rozetini takar ve sokağa öyle çıkar. İzmirlidir, her zaman her yerde İzmir beyefendisidir benim dedem.

5 Yorum

Mahalle Arası ‘Ucuz’ Apartman Üniversiteleri Sezonu Başladı..

Oğluşumun Adı ÜniversitesiBu yıl da her yıl olduğu gibi güneşin kendini göstermesiyle birlikte Istanbul için ter kokusu ve mahalle arası ‘ucuz’ üniversite reklamları sezonu başladı.

“Beni al, beni giy, beni sür, beni ye, benimle konuş, paranı bana harca ve/veya paranı bana yatır” diye avazları çıktığı kadar bağırdıkları yetmiyor gibi birçoğu estetikten mahrum duruşlarıyla gözlerimizi kirletirken reklamlar, uzun süre kapısı açılmayacak bir evin eşyaları toz tutmasın diye üzerine örtülen beyaz çarşafların yarattığı kefen etkisinde şehrin üstünü kapatıyorlar. Evet, reklamcılık sektörü türlü sebeplerden ben de mide bulantısına benzer bir duygu yaratır. Ve evet, belediye başkanı olduğumda ilk icraat olarak Şehr-i Istanbul’un üzerine kene gibi yapışmış bilbortları, raketleri, megalaytları indireceğim günü düşlemekten büyük bir zevk duyarım. Beni bu tatlı gündüz düşünden uyandırıp tahammül sınırımın sonuna dayandıran nokta ise ‘ucuz’ üniversite reklamları.

Öğrencilerin YERİNE üniversiteler “beni seç, beni seç, onu seçme beni seç” diye çığırdıkça aydınlık bir geleceğe dair umutlar tükeniyor…

2 Yorum