Güzel bir rüyanın refakatinde uyanıyorum sabaha. Kış güneşi yolunu bulmuş, yastığıma düşmüş; Luna saçlarımı yalıyor. Kahvemi yapıyorum, balkona çıkıyorum, serin havayı tütünümün dumanına katıp ciğerlerime dolduruyorum. Haberleri açıyorum: Katliam! Erkenden uyuduğum hatta güzel bir rüya gördüğüm için bile utanıyorum bir an.
Bir katliam ki ne şimdiye kadar yaşanmış olanlardan eksik, ne bundan sonra yaşanılacaklardan fazla. Sayıları çok severim, katliamlar dışında. Onlarca insan… Doğdular, büyüdüler. Acılarıyla hayalleriyle hepimiz gibi sadece insandılar. Geçen akşam bir konsere gidelim dediler ve öldüler.
Sosyal mastürbasyon sayfaları “İnsanlar değil, insanlık öldü” diye bağırıyor. Bense düşünüyorum, insanlık hiç yaşadı mı diye. İnsan var oldu var olalı, her zaman ve her yerde kavga, kıyamet, savaş, felaket, katliam… Var mı güçlünün gücünü, güçsüzün üzerinde kullanmadığı tek bir an? Bütün çocuklar faşist mi doğuyor yoksa? Peki, biz ne zaman insan olduk? İnsanlık diye bir şey uydurduk?
1 Yorum